Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk'ün 16.09.2020 Tarihli Köşe Yazısı İle İlgili Kamuoyu Duyurusu

Saygı Öztürk imzalı 16.09.2020 tarihli haberde yer alan iddia ve çıkarsamaların tamamı gerçekten uzak ve mesnetsizdir.

-Haberde kurumun “Kapatalım” tartışmalarına sahne olduğu iddiası yer almakla birlikte; bu iddianın neye göre ortaya atıldığı, nereden çıkarıldığına dair herhangi bir bilgiye de yer verilmediği görülmüştür. Görevli ve yetkili mahkemesince atanmış yönetim kayyumunca bu yönde bir söylemde bulunulmamış aksine kurumun idari ve mali yapısındaki sorunlar giderilerek mevcudiyetinin devamı için gerekli çalışmalar yapılmaktadır.

-Eskişehir’de yer alan İnönü tesislerinin, haberde “Bu taşınmazları kime verseler?” nüktesi ile vurgulandığının aksine kimseye verilmesi söz konusu değildir. İnönü tesisleri Havacılık ve Eğitim Müdürlüğü bünyesinde THK Genel Başkanlığına bağlı olup; Eskişehir Şubesine veya başka bir şubemize ve başkanımıza hasredilmiş olmasının mümkün olmadığı hususunun, habere kaynaklık edenler ya da haberi neşredenler tarafından bilinmemesi de haberin ne derece güvenilir ve tarafsız (!) olduğuna dair ipucunu vermektedir.

Konu hakkında kamuoyunu aydınlatmak adına; Eskişehir şubesi de dahil olmak üzere şubelerimizin yalnızca, Genel Başkanlık hesabına aktarılmak üzere, onun nam ve hesabına topladıkları bağış gelirleri mevcut olup; şubelerin bu gelirlerin elde edilmesine yönelik ve oranı genel başkanlıkça belirlenen ve takip edilen cüzi miktardaki gider payları dışında hiçbir gelir ve harcama yetkileri bulunmamaktadır. Ayrıca yine belirtmekte fayda vardır ki, şube başkanlarının herhangi bir maaş yahut farklı ad altında Derneğimizden elde ettikleri gelirleri bulunmayıp, sivil toplum kuruluşlarında olması gerektiği üzere gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmaktadırlar. Aynı zamanda her ne kadar şube hesabında kalmayıp Genel Başkanlığa aktarılsa dahi Eskişehir şubesi geliri en yüksek şubemiz de değildir. Biz kayyum heyeti olarak diğer her şubemize ilettiğimiz gibi Eskişehir şubesine de geliri en yüksek şube olması yönünde temennilerimizi iletiriz.

-Muğla Köyceğiz şubesinde görev alan kişilere yönelik söylemlerin de maksadından uzak olduğu; zira Genel Başkanlığın çalışmalarına engel olmak, bir nevi takoz görevi görmek üzere kendi çapları dahilinde direnç gösteren kişiler yerine, Genel Başkanlığın çabalarına uygun hareket eden arkadaşlar görev almak istemiştir. Ne gariptir ki bugün THK’nın 387 şubesinden biri olan Muğla Köyceğiz şubesine atanan kişilerin havacılıkla ilgilerini sorgulayan kişiler geçmişte Genel Başkanlıkta, bağlı şirketlerde ve THK Üniversitesinde üst düzey görev alan birçok kişinin havacılıkla ilgisini sorgulamamışlardır. Dolayısıyla THK’nın bugünkü sıkıntılarında o vurdumduymazlığın da payı olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca şube genel kurullarının ertelenmesi de ilgili mevzuat dahilinde alınan kararlar neticesinde ortaya çıkmış olup; bu kararlardan ve dayanağı olan hukuki hükümlerden bihaber olunması mevcut durumu keyfilik olarak nitelemeyi gerektirmez.

-Haberde kendi içinde tutarsız olan bir konu da; hem kurumun 1 milyar 600 milyon TL borcunun olduğu hem de önemli mal varlıklarının bulunduğu ve kimseye “peşkeş çekilmezse” borçların ödeneceğine yönelik ifadelerdir. Bu ifadelerden muradın taşınmazların satılması mı? satılırsa peşkeş çekilmiş mi olacağı? ya da satılmazsa borç ödemelerinin çok küçük bir oranına tekabül eden kira gelirleriyle manevi olarak mı borçları ödeyecekleri? olduğu anlaşılamamıştır. Özellikle bilinmesinde yarar olan husus şudur ki; 95 yaşında olan kamu yararına çalışan kurum onca yıllık gelenek ve tecrübesine istinaden rekabetçi ve herkese açık ihale yöntemiyle alım, satım ve kiralama yapılmakta olduğudur.

- Kayyum Heyeti üyesi H. Abdullah Kaya’ya yönelik ithamlar da algı oluşturma çabasından öteye gider bir nitelik arz etmemektedir. Üniversitemizde rektörlük görevinde bulunmuş merhum Ahmet Erman Akbulut’un vefatına ilişkin üzüntümüzü taziye mesajımızda da iletmiş olduğumuzu hatırlatır; her bir kararın somut ve yasal dayanakları ve değerlendirmeleri olduğunu söylemekten öte konu hakkında başkaca bir açıklama yapmaya gerek olmadığını paylaşırız.

Sonuç olarak; Türk Medeni Kanunu uyarınca atanan Türk Hava Kurumu Kayyum Heyetinin görevi ve amacının liyakatin esas alınması ve vakıf malının korunması, vakıf malının ziyan edilmesinin önüne geçilmesidir. Unutulmamalıdır ki, kayyum heyetinin görevlendirilme nedeni tam da liyakatsiz yönetim ve vakıf malının zıyaına ilişkin tespitlerdir.